Bazen hayaller sadece hayal olarak mı kalmalı?

Amerika hayalimiz suya düşünce yani danışmanımızın da söylediğine göre ilk defa böyle bir geri dönüş yaşıyorlarmış ve bu sadece bir piyango imiş, bu seferlik bu piyango bize vurmuş.

İş mi arasak, yoksa tekrar mı Amerika vizesine başvursak diye düşünürken; etrafımızdaki insanlar hafiften halimize acımaya başlamışlardı. Kolay değildi, mis gibi kurulu ev, ikisinin de gayet iyi geliri olan isleri vardi ama simdi işsiz kaldılar. Vize de alamadılar, hayaller uğruna düzenlerini de bozdular. Allah yardımcıları olsundu.

Azıcık uzun süren kendimi paralama dönemimden çıkmayı başardığımda başka bir danışman firma ile görüşmeye gittik. Vize sürecinde olumsuz dönüş alma sebepleri ile ilgili konuştuk. Çift olarak gitmeye çalıştığımız için göçmen olma riski yüksek olan grupta yer alıyormuşuz.

İngiltere de gayet iyi bir secim olur, denemek ister misiniz?  Evet.

Okul seçmeceler, evrak toplamacalar, vize başvuraları hooop olumsuz dönüş. Nasıl olur ? Şöyle olur efenim;
  • Türkiye Cumhuriyeti pasaportuna sahip olup bir de hiç yurt dışı deneyimin yoksa, 
  • Evliysen ve eşinle bu maceraya atılmak istiyorsan (hepi topu bir kaç aylığına dil eğitimi için gidecek olsan bile), 
"Sen göçmen olursun bizim mis gibi topraklarımızda, istemeyiz seni yavrucuğum" derler, diyebilirler. Bize açıkça demediler ama biz aldık mesajı. Tabi bir de, bu yaşta o kadar para senin hesabında nasıl olur iması var ki benim şu şekilde yorumladığım "gelişmekte olan ülke statüsünde insanların hiçbir varlığı olamaz". İstemedik biz sizi alt mesajlı bir red mektubu alırsın konsolosluktan. 

Çarşaf çarşaf vize başvuru dekontlarını ne yaptın sahi, deme bana. Hayal gücüne bırakmak istiyorum ama pek de emin olamıyorum sonraki sahneden. Ben de vize başvurusuna red cevabı alan binlerce insanın yaptığını yaptım. Aman ne yapacağım işte bir bardak soğuk su içtim. Önümde sadece iki seçenek kaldı. Yüzümü kızartıp iş aramaya başlayacaktım ya da yüksek lisans için ülkemdeki okulları inceleyecektim.

Bu arada işten ayrılalı aylar olmuş idi. Hey zaman çok zalimsin. 

İş görüşmesine gitsen aradaki boşluğu nasıl anlatacaksın. Hayallerinden girdin ve aldığın red cevaplarını sesin titreyerek anlatmayı başardın desek, mülakat yapan sevgili insan kaynakları çalışanının aklından geçenler ne olacak? 

"Hmm. Bu pek sadık bir çalışan olmayabilir. 2 ay sonra da başka ülkeyi denerse, tekrar bana iş yükü çıkartır, en iyisi ben daha NoRmAL bir aday ile ilerleyeyim." 

Ya da

"Ah zavallı, o kadar vize başvuru parası harcayacağına İngilizce kursuna gideydi bari. Tamam neyse olan olmuş, en azından dürüstçe sürecini anlattı. Azıcık safça galiba ama gelsin bir deneyelim bakalım. "

Olası mülakat senaryolarımı da düşündükçe, bocaladım. Bocaladıkça yemek yidim, yidikce kilo aldım. Ne demişler mantık seni A noktasından B noktasına götürür, hayal gücü ise vize gerektirmeyen her yere. Ben hayal etmediğim bir noktaya ulaşmıştım. Hiç de makbul boyutlarda olmayan bir bodur tavuk olmuştum, üstüne bir de depresyondaydım. 

İnsanların sürekli akıl vermeye çalışmasından bunalmıştım, sadece yemek yiyerek mutlu olabiliyordum. İş aramaya korkuyordum çünkü yaptığım iş zaten yoğun çalışma saatleri gerektiriyor ve her saniye kapris ve yetersiz iş gücü kaynaklı stres altında olmak beni hasta ediyordu. Bir sabah uyandığımda tekrar göğsüme elektrot yapıştırılmasını istemiyordum.

Ne yapacaktım? Hiç bir fikrim yoktu.
Sen öyle san, bebeğim. Asıl bundan sonra şeytanın bacağını kırdım, öyle bir şey yaptım ki hayatta tahmin edemezsin demeyi gerçekten isterdim.

Unknown

Korkma, hayallerini takip et!

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder