Madalyonun diğer yüzü: Homesick

Yurtdisinda yasamak, farkli bir dile ve kulture sahip bir ulkede yasam mucadelesi vermektir. Ki bu surec bazen cok ilginc, bazen cok eglenceli, bazen cok sasirtici ve bazen de huzunlu olabilir.

Belki de ev hasreti cekmeyi kimilerine gore hafif yasiyorum ya da kimilerine gore daha agir yasiyorum orasi bir muamma. Bana gore bu his cok da kiyas kabul edecek bir konu degil aslinda. Sonucta, herkesin gurbeti kendine bu dunyada.

Mesela birgun uyandiginda simit ile kahvalti yapma hissi yuzunden evde yapilabilecek sokak simiti tarifi arayabilirsin. Burnunda tuten kizarmis susam kokusuyla. Evet, evet bu azimle ben de evde simit yapanlardanim.

Mesela markette kereviz bulunca bile ciglik atarak sevinebilirsin baskalarinin saskin bakislarina aldirmadan. Market kasasinda sira beklerken bir Turkle karsilasirsan hic utanmadan, cekinmeden 'Merhaba' diyerek kocaman gulumseyebilirsin.

Mesela baska bir gun sokakta yururken onunde yuruyen herhangi bir anne-kiz bile burnunu sizlatabilir. O anda annenin sesini duymak istersin ama aradaki zaman farki da bu hissi bastirip, zaman farkina gore uygun bir saatin gelmesini beklemeyi gerektirebilir.

Tum bunlar cok olagan.

Lakin bazi anlar var. Ister icindeki cocuk diye tanimla, istersen ozlem de, hatta istersen bir elin yagda bir elin balda seninki de simariklik de. Iste o anlar zaman hic akmiyor gibi ve uzanip sarilmak istediklerin bilgisayar ekraninda sadece dijital bir goruntu olabiliyor. Oyle soguk, oyle uzak, oyle yalniz. Iyi tarafi ise tum bunlarla bas etmeyi ogrendikce ne kadar guclu olabilecegini gorebiliyorsun. 

Unknown

Korkma, hayallerini takip et!

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder