Sydney Meyve Bahçeleri

Avustralya'nin okyanusla olan iliskisi ve plajlarinin paha bicilemez guzelliginden degil de biraz da dagindan tasindan bahsetmek istedim. Dalindan meyve yemenin tadi baskadir, derlerdi de 'he hee' derdim icimden ne gerek var boyle birseye diye dusunurken. Istanbul'da dogup buyumus oldugum icin dogayla icice oldugum anlar sinirli da olsa, dalindan elma koparip yemisligim vardi. 

Lakin, birazdan sizin de goreceginiz uzere, boyle duzenli meyve bahcelerine girip istedigim kadar yedigim ve bir taraftan da elimde sepetime/kovama begendigim meyveleri atarak stres attigim bir tecrubem hic ama hic olmamisti. Elma, armut ve mandalina bahcelerinin arasinda gezinirken, cok eglendik. Sizinle de paylasmak istedik. Bakalim begenecek misiniz?


ELMA SEVENLER


Sydney sehir merkezinden sehrin batisina dogru ozel arac ile 1.5 saat suren bir yolculuk sonunda The Bilpin Fruit Bowl 'a ulasiyoruz. The Bilpin Fruit Bowl adina yakisir sekilde dev boyutlardaki meyve tabagi ilk mola verdigimiz nokta oluyor. Burada kisa bir mola vererek tazecik, dumani ustunde elmali turtalardan yemeden yola devam edemezsiniz, etmemelisiniz. Sahip olacaginiz kalorilerden kesinlikle ben sorumlu degilim. Neyse, tum sorumlulugu da size biraktigima gore geziye baslayabiliriz. 


Elmali turtalari huplettikten sonra, Blue Mountains istikametinde 5-10 dk daha yola devam ettikten sonra Shields Orchard elma ve armut bahcesine, ulastik.


Bu gordugunuz cennet bahcesi, gittigimiz elma bahcesinin sahiplerinin yasam alani ayni zamanda. Evet, bazilari dogustan sansli.


Saatlerce suradaki agacin altinda oturabilirdim ama toplanmak icin kizarmis elmalar beni bekliyordu. Her sirada farkli bir cins elma vardi ve bazi siralar henuz toplanmaya hazir degildi. Meyvelerini toplamak icin izinli oldugumuz agac siralari onunde tick isareti koyulmus tabelalar ile gosteriliyordu.




Bizimle birlikte bahceye giren gorevli, ilk once elma cesitlerini ve birbirinden farklarini anlattiktan sonra agaz siralari onundeki tabelalara dikkat etmemiz icin bizi uyardiktan sonra yanimizdan ayrildi. 

Sanirim elmalarin lezzetinden olsa gerek bahcenin genel duzenini gosteren genis acili bir fotograf cekememisim. Tabi belirtmeden gecemeyecegim o kadar lezzetli elmalari tatmak ve en guzelini ararken, aklimin biraz karismis olmasi normal sayilabilir.  Elma toplamayi bitirdikten sonra biz Botany Park'a dogru yol aldik. Blue Mountains Botany Park gezisini ayrica anlatacagim ama bu yazi mandalina bahcesi ile devam edecek. 

MANDALINA SEVENLER hala burada misiniz ?

Yine bir haftasonu dogayla ic ice olmaliyiz arzusuyla yanip tutusarak, vurduk kendimizi yollara. Bu sefer istikametimiz Sydney sehrinin kuzeyine dogru. Sehir merkezinden sehrin kuzey tarafina ozel arac ile 1.5 saat suren bir yolculuk sonunda Watkins Farm 'a ulasiyoruz. Yolun sonuna dogru toprak yol biraz bozuktu ama vaadedilen bahceyi gormek icin sonuna kadar gittik. Gittik ama boyle bir kalabalik yok, park edecek yer bulamadigimiz icin bahcenin icine giremeden neredeyse geri donecektik. Son anda sans yuzumuze guldu ve kovalarimizi kapip bahceye daldik. 


Kovalardan da anlayacaginiz uzere gunlerce mandalina yemekten, mandalina suyu icmekten turunculasmaya basladik desem pek de abartmis olmam aslinda.


Cok organik bir post oldu farkindayim ama meyvenin organigi, sebzenin organigi diye ararken iyiydi de postun icerigi organik olunca sorun mu olacak dedim. Paylasmalisin, bu ulkede insanlar sadece plajlara gidip surf yapmiyor bunu da anlatmalisin dedim. :)

Sevgiler,

Unknown

Korkma, hayallerini takip et!

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder