Anahtar


Telaşla kapının önünde çantamı karıştırıyorum. Ne kadar çok eşya taşıyorum hergün çantamın içinde ama neredeyse 10 gr ağırlığındaki anahtarımı bulamıyorum. Bulamıyorum işte, yok. Bu arada apartman ışığı sönüyor, huzursuzca hareket ediyorum ışığın yanması için. Çantamdaki büyük parçaları çıkarıyorum, hızlı hızlı. Şimdi bi elimde cüzdan, cep telefonu, parfüm, krem, kitapla doluyor elim. Elimdekilerin dengesi bozulmadan diğer elimle çantamı karıştırmaya devam ediyorum. Çantamın omzumdan kayıyor, diğer elimle refleks ile çantayı tutmayı çalışırkan bir gürültü kopuyor. Bir elimde çantamın sapı, ayaklarımın dibinde yere düşen eşyalarım ile karanlığın içinde gözlerimi deviriyorum. Tekrar aynı hareketleri baştan alıyorum. Hareket et, yere düşen eşyaları topla, çantayı karıştır.

Anahtarımın çantamda olmadığına karar verip, merdivenlerden aşağı inmeye başlıyorum. Bir yandan basamaklara bakıp, bir yandan da elimdekileri çantama koymaya çalışıyorum. Artık tüm eşyalarım çantamda. Çantam omzumda. Basamakları hızla inmeye devam ediyorum, sinirle.

Kapıdan dışarı çıktığımda derin bir of çıkıyor ağzımdan. Ellerim ceplerimde bir kaç adım attıktan sonra anlıyorum ki, anahtarlarım cebimde !

Klasik anahtar arama maceram bu aralar hayatımın gidişatıyla aynı adımlarla ilerliyor sanki. Tek fark her gün oflasam da hala anahtarımı bulamıyorum.

Unknown

Korkma, hayallerini takip et!

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder